Cins Dergi 119.Sayı Ağustos 2025

GÜLE DAİR BİR NEDEN YOK, ÇÜNKÜ SADECE GÜL VAR

25 Haziran 1978’de tüm dünyanın gözü Buenos Aires’e, maç için yenilenen o eski stadyuma çevrildiğinde tüm dünyanın aksine Arjantinli bir yazar, Arjantin’in final oynayacağı o büyük şölene dönüp bakmamıştı bile. Biraz da efsaneyi tahkim etmek için denir ki: “1978 Dünya Kupası Finali, Buenos Aires’te oynandığı gün Borges, Arjantin-Hollanda maçına bakmak yerine, aynı saatte küçük bir kitapçıda ‘ölümsüzlük’ üzerine bir konuşma yapmayı tercih etti.” Borges’in bağlamı elbette farklı olsa da bu hikâye, işimizi görecek bir yer veriyor bize. Öyleyse çok yaşasın Borges. 

Kendi gündemiyle meşgul olmaya dair yeniden bir hatırlatma vazifesi görebilir bu hikâye. Üstelik hem final maçına bakmak hem de ölümsüzlük üzerine düşünmek de bir açıdan mümkün. Bu arada, bu hikâyede ölümsüz olan 1978 final maçı değildi. Borges’in bir itirazla “ölümsüz”lük üzerine konuşması da değildi.

Dil gibi, “önem” de bağlamında oluşuyor. Ölümsüz olan, doğru yerde, doğru şekilde ve doğru bağlamda konuşmak ya da susmak, üzülmek ya da sevinmek, ağlamak ya da gülmek. Bu da insanın “kendi” şartlarını bilmesini gerektiriyor. Kendi şartlarından söz ettiğimizde de “kendi”den söz ediyoruz işte. Nesneleri birbirinden ayıran şeyleri biliyoruz da insanları birbirinden ayıran şeyleri biliyor muyuz? Fiziksel ayrılık değil, tanımsal ayrılık. Daha önce de burada konuştuğumuz bir şey bu; “ben”i “ben” yapan şey nedir? Bunu büyütebiliriz; “biz”i “biz” yapan şey nedir? 

Bu sorular, dünyanın mevcut kaotik şöleninde, finale doğru ilerlediği bugünlerde “ölümsüzlük” üzerine konuşmak gibi sayılmalıdır. 

Malumunuz hızla değişen gündemimizden o da düştü. Geçtiğimiz haftalarda bir toplumsal mühendislik faaliyeti olarak rezil bir derginin rezil çizerleri eliyle bu topraklarda asla cüret edilmemesi gereken bir çirkinlik denendi bir kez daha. Kötü çizgilerini asla erişilemeyecek bir güzellik olarak Hz. Peygamber’in tertemiz hatırasına uzatmaya çalıştılar. Gösterilen her bir tepkiyi selamlıyoruz. İstisnasız her birini. 

Tam buradan hareketle gerçekte “ölümsüz” olan ve gerçekte “gündemimiz” olan şeyi konuşalım istedik. Ve bunu “biz” tarifini de verecek şekilde, dostlarımıza yeniden hatırlatmak, onlara da bildirmek için Türkçe ile yapmaya karar verdik. -Salat ve selam O’na olsun- 

Bu çirkinlik cüretinde Türkçeyi kullanmış olmaları dolayısıyla da ayrıca bir ceza verilmesi gerekir bu hadsizlere. 

***

Şairin “Her dem yeniden doğarız / Bizden kim usanası” dediği yerdeyiz Cins olarak. Yeni dönem için yenilenme hazırlıklarımız var. Aramıza yeni isimler de katılıyor, katılacak da. Bugün ilk yazısıyla kıymetli dostumuz Fikret Çetin aramızda. Dil üzerine, bizi heyecanlandıran uzun bir yolculuğa çıkıyoruz kendisiyle.

Bu arada, inatla, ısrarla ve hiç yavaşlamadan boykota devam.

Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Cins Dergi 119.Sayı Ağustos 2025 Cins Dergi 119.Sayı Ağustos 2025 CINS082025 Cins Dergi 119.Sayı Ağustos 2025

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.