Cins Dergi 122.Sayı Kasım 2025

RACONUN MEZAR TAŞI YAPILIYOR

Hesap, düzen, usul, mantık gibi karşılıklar veriyor sözlük “racon” kelimesi için. Toplumsal kabullerin inşa ettiği hukukun dışına çıkanların, sürdürülebilirlik için kurdukları hukuktan söz ediyoruz burada. Bir yanıyla insanın kendini dayatan bir kurallılık dışında yaşayamayacağının göstergesi bu, bir yanıyla da hukuksuzluğun bile bir “hukuk”a ihtiyaç duyduğunun kanıtı. Racon, sokağın kendi iç yasası aslında. Yeraltında olanın kendi düzenliliği. Her şeye rağmen hâlâ kutsalı olan bir dünyanın vicdanı. Çünkü hiçbir şeyi tanımayanların bile tanıdığı bir şeyin var olduğu bir zorunluluk bu. Öyleydi en azından. Uluslararası düzen tarafından “savaş hukuku” diye tesmiye olunan şeyi doğuran terbiye bile buydu aslında: Bütün sınırların yıkıldığı yerde bile saygı gösterilmesi gereken bir şeyin var olduğu kabulü.

Bu sayımız, buna ağıt değil; ama buna bir feryat. Meşruiyetin en dışında olanlar için bile bir zamanlar bir “sınır” olan dünyadan geliyoruz. Her şeyi çiğneyenlerin bile çiğnemediği bir şeyin olduğu dünya. Eski ve yorgun dünyamız. Bugün artık bu düzen yıkılıyor. Yanlış da olsa bir düzen, karanlık da olsa bir sınır vardı. Bugün sokaklarımızda çoğalan çeteler ise artık raconsuz, düzensiz ve kuralsız. Şiddet ucuzladı, mertlik ucuzladı, ölüm ucuzladı. Ve biz, bu ucuzluğun pazarı hâline geldik. Bir dönemin yeraltı hikâyelerinde, en azından “yanlış bile olsa” bir çizgi vardı: Kadın ve çocuk dokunulmazdı, ihtiyarlar dokunulmazdı, mahalle dokunulmazdı, söz namustu. Şimdi öyle mi? Bugünün çeteleri, ekranlardan fışkıran sahte kahramanlıklardan besleniyor; raconu TikTok videolarından öğreniyor. Silahını gösterirken bile poz kesiyor; mertliği değil, izlenme sayısını hesaplıyor. Ahlak dediğimiz şey, “trend”e teslim olmuş durumda. Çeteleşmenin bu kadar hızlı çoğalması, sadece suçun değil, toplumun da çürümesi demek. Çünkü raconun bittiği yerde yalnızca ham şiddet kalır.

Asıl acı olan, bu çürümenin sadece karanlık sokaklarda değil, günlük hayatın içinde de yaşanıyor olması. Vicdanı susturuyoruz. Böylece raconun yerine suskunluğu, ahlakın yerine kayıtsızlığı koyduk. Cins, bu dosyada işte bu çürümeyi ifşa ediyor. Bir çağın aynasına bakıyoruz: Raconsuzluk çağının, ahlaksızlığın estetize edildiği, mertliğin alaya alındığı, toplumsal vicdanın susturulduğu bir çağ. Ve soruyoruz: Raconun mezar taşını başucumuza dikecek kadar mı küçüldük? Yoksa hâlâ, bu çürümeye karşı kök salacak bir ihtimal var mı içimizde? Ve soruyoruz yine; eski dünya, bütün yorgunluğuna rağmen nefes alınabilen bir dünyaydı. Modern dünya bize ne verdi?

Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Cins Dergi 122.Sayı Kasım 2025 Cins Dergi 122.Sayı Kasım 2025 CINS112025 Cins Dergi 122.Sayı Kasım 2025

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.