Dergâh 367.Sayı Eylül 2020
Dergâh Dergisi Sayı 367
Güzün ilk ayına girmiş bulunuyoruz. Virüs salgını bahar ve yaz ayları boyunca hayatımıza damga vurdu, edebiyat ve sanat da bu salgından ciddi bir şekilde etkilendi. Önümüzdeki aylarda yaşadığımız sıkıntıların nihayete ermesini ve kültürel faaliyetlerin eski canlılığına dönmesini diliyoruz.
Bu sayımızda Necati Tonga, Ahmet Hâşim’in unutulmuş bir mektubunu yayımlıyor. Reşat Nuri Darago’ya gönderilen mektup, Hâşim’in edebiyat ilişkilerine dair ipuçları da içeriyor.
Neslihan Magunacı, Mehmet Akif Öztürk, Ali Ayçil, M. Sadi Karademir, Ayşe Nur Biçer, Eda Fırat ve Cengizhan Genç bu sayının şairleri.
Ahmet Duran Arslan ve Hasene Gün ‘derkenar’ sütunlarında yazdı.
Cihan Aktaş, Merve Aytaç ve Gökhan Yılmaz Eylül ayının hikâyecileri.
Muzaffer Civelek, gördüğü bir rüyadan hareketle Nurettin Topçu hakkında güzel bir yazı kaleme aldı.
Mustafa Sarı, halk kültürüne ilişkin bir denemeyle dergimize katkıda bulundu.
Münire Daniş, Farhad Safinia’nın ‘Deli ve Dâhi’ filmini tanıttı.
Bu ayın ‘Orta Sayfa’ söyleşisini Ahmet B. Ercilasun ile yaptık. Elif Özcan Uğur’un hazırladığı söyleşide Ercilasun, Bengü taşlarından Oğuzname’ye Türk tarihinin kaynak metinleri hakkında önemli bilgiler veriyor.
Hatice Aynur, Madam Bompard’ın çeşmesi ile Mecid Efendi Köşkü’nde bulunan çeşmeyi karşılaştırıyor. İki eser arasında ilginç bağlantılar var.
Alpay Doğan Yıldız, yazarlığının 40. yılında Fatma Barbarosoğlu’nun külliyatını değerlendirdi.
İsmail Kara, hayatının en zor metnine imza attı ve annesini anlattı. Bir evlat tarafından kaleme alınmış harika bir anne yazısı.
Arka kapağımızda Mustafa Kutlu’nun “Yakışıklı Ceset” başlıklı denemesi yer alıyor.
Ekim sayımızda buluşmak üzere.