Nihayet Dergi Eylül 2025
Nihayet Dergi Eylül 2025
Okullar açılıyor ve artık birçok evdeki ana gündem eğitim. Eğitim sistemimizde kronikleşmiş sorunlar var ama yapay zekâ ve dijitalleşme bütün bu yapısal sorunları daha da karmaşık hâle getiriyor. Yapay zekâ sebebiyle eski sorunlara yeni sorunlar ekleniyor ya da eski sorunlar yeni boyutlar kazanıyor. Birçok meslek, dijitalleşmeye ve yapay zekâdaki gelişmelere göre kendisini yeniden tanımlama ihtiyacı hissediyor. Ama bu teknik kolaylaşma ve pratiklik, derinleşmeyi garantilemiyor elbette. Derinleşmenin şartı hızdan ziyade belki aksine yavaşlama, derin düşünme, emek verilmiş tahlil, metinlerle boğuşma. Yani temelde okuma ve anlama. Bütün bunlar, ekran bağımlılığının yarattığı şu meşhur “çalınan dikkat”le olabilecek gibi değil. Birkaç satırı okumak bile birçok genç için artık bir sabır sınavına dönüştü. Biraz uzun bir paragrafın eşlik ettiği bir soruyla karşılaşmak çoğunu bir yılgınlığa sevk ediyor. Millî Eğitim Bakanlığının, sınavlara yönelik düzenlemelerinin temelinde de bu sorunların Okuma sadece okuma, yani sayfa üzerindeki bazı sözcükleri telaffuz etme, bazı heceleri seslendirme değildir. Okuma, anlama ve yorumlama yetisiyle bir bütündür ve aslında okumayla derken kastedilen bunlardır. Çocuklara okumayı öğretmek, heceleri bağlamanın ötesinde, okuduklarını yorumlamayı öğretmektir, böyle olmalıdır. Ve maalesef bunu başarabilen bir sistemi hâlâ kurabilmiş değiliz. Nihayet bu sayıda okumanın anlama ve yorumlamayla kurduğu yakın ilişkiye eğildi. Günümüz okuma pratikleri eğitim ve entelektüel kapasiteyi biraz daha iyi anlamaya yardımcı olması dileğiyle, iyi okumalar. Dosya Yasin Ramazan’ın, “Okuduğunu Anlamak Yorumlamanın Kayıp Zanaatı” başlığında, okumanın bir zanaat olduğu ve gelinen noktada bu zanaatın kaybolma tehlikesini irdeleyen yazısıyla açılıyor. Ardından Murat Küçükçiftçi’nin, “Modern Bir Kimlik Olarak Okuryazarlık Üzerine Bazı Düşünceler” okur ve yazar kavramını tarihsel bağlamda ele alarak modern bir kimliğe dönüşen okuryazarlıktan bahsettiği yazısıyla devam ediyor. Sonrasında Yıldız Kulkul, “Ruh, Okuma ve Yaşama Dair”de insanın bilgiyi yayma arzusuyla gelişen yazma ve okuma üzerine dil becerilerini öne çıkararak metinlere sorulacak doğru sorularla bir okuma bilirliğine ulaşılabilirliği konusunu ele alıyor. Orhan Gazi Gökçe’nin “Anlamın ve Anlamanın Anahtarı: Söz Varlığı” yazısıyla Türkçe ders kitaplarında olması gereken sözün derinliği, anlam bütünlükleri, söz dağarcığının zenginliğine eğiliyor. Ayşe Yılmaz, “Yeni Sınav sistemi Okumayı, Okuduğunu Anlamayı Nasıl Konumlandırıyor?” yazısında tüm dünyada ortak kaygı hâline gelen analitik düşünme, okuduğunu anlamaya yönelik müfredat çabalarını sınav sistemleri ve Türkiye eğitim sistemi çerçevesinde inceliyor. Mehmet Hilmi Aygün, “Kronik Okuma Problemi Türkiye Örneği Üzerine Analitik Bir Değerlendirme” başlıklı yazısında kronik okuma becerilerinin bilişsel, pedagojik, çevresel faktörlerin ışığında çeşitli ve bütünsel koşullarla inceleyerek bu sorunların sebeplerine eğiliyor. Ardından dosya bağlamında Tuba Kaplan’ın, Endülüs Okuma Projesi Koordinatörü Turgut Yaşar ile, “Uluslararası Projelere İlham Olabilecek Kapsamlı Bir Proje” başlığında gerçekleştiği tüm Türkiye’de öğrenciler ve öğretmenler iş birliğiyle hayata geçirilen okuma, yazma projelerinin detaylarını konuştukları röportajı okuyorsunuz. Bir başka çalışma İlknur Öztürk’ün, “Yayazula ile Duyguların İzinde Etkileşimli Okuma Deneyimi”ni aktardığı bu yazıda etkileşimli okumanın çocuklar üzerinde katılımcı etkisini örnekleriyle gösteriyor. Yasin Taçar, “Tasavvufta Okumak ve Ümmilik” Tasavvuf yolculuğu bağlamında ariflerin, ümmilerin okumaya ve ilme bakış, yaşayış pratiklerini ele alıyor. Nihayet’in Kayıtlar, Hayat Memat ve Kültür Atlası sayfalarında da okuru birbirinden önemli yazılar bekliyor. Cihan Aktaş, “Toprak, Miras ve Yaşanmış Hayatlar” yazısında şiddet, öfke, suç bağlamında toplumsal olayları cinayetler ve kıyımları aktarırken işsiz gençleri şiddetten uzaklaştırmak için öneriler getiriyor. Mustafa Uçurum, “Evliya Çelebi’nin Hezarfen Ahmet Çelebi’si” yazısında tarihsel bağlamda Evliya Çelebi’den yola çıkarak uçmak, uçmayı arzulamak ve Hezarfen üzerine eğiliyor. Kâzım B. Özkardaş, “Nezih Çetin’in Muhabbet Baldan Tatlıdır Kitabı Üzerine” yazısında Muzaffer Ozak’ın kucağında adını alan Nezih Çetin’in hayatına dair detayları öne çıkarıyor. “Evrak-ı Perişan Arasında” serisine devam eden Necati Tonga ise “Kemal Tahir’in Külliyatına İlaveler” başlığıyla edebiyat dünyasında önemli bir yere sahip olan Kemal Tahir’in kitaplarına girmemiş iki önemli makaleyi Nihayet için aktarıyor. Ardından musikinin incelikleri ve Batı, Türk müziğinin farklarının Prof. Dr. Gülçin Yahya Kâhya ile Nihayet dergi ekibinin “Musiki Medeniyetimizin Sadasıdır” başlığıyla gerçekleşen röportajı yer alıyor. Tuba Kaplan, “Bu ‘Allah Ağrısı’nı Tanıyan Ruhum: Bir Kadın” başlığında Râbiatül Adeviyye ile karşılaşma yolculuğunu metinlerarası göndermelerle ele alarak kadın ve erkek çatışma alanından sıyrılarak birlik üzerine düşünüyor. Aleyna Ayan, “Kelebeklerin Çığlığını Kimse Duymaz” başlığında yönetmen Cengiz Asiltürk ve yapımcı Fatma Bal ile eylül ayında vizyona girecek Kelebeklerin Çığlığı filminin sürecini konuşuyor. Yekta Şirin, “Aydınlanmanın İddialarını Raoul Peck Sineması Üzerinden Okuma” yazısından Peck sinemasını sömürü, işgal ve dünya etrafında Aydınlanma bağlamında irdeliyor. Ayhan Demir, “Sofya’nın Cazibe Merkezi: Marie Loise Bulvarı” başlığında, Sofya’da ter alan Marie Loise Bulvarı’nı Osmanlıdan bugüne tarihsel detaylarla ele alıyor. Kevser Çelikel, “Mitlerden Günümüze Miras: İncir” başlığında incirin sofralara geçişini, tarihsel isim ve kıymetini kendi güncesinden ve her zaman devam eden yemek tarifi etrafından lezzetle ele alıyor. |