Nihayet Mayıs 2023

Depremin Ardından
BELLEKTEKİ ÇATLAKLAR

Depremi yaşayanların sadece barınakları değil, hatıralarının dayanakları ve kaynakları da hasar aldı. Geçmişleriyle kurulu olan bağ geri dönülmez biçimde yaralandı. Bu sayımızda depremin doğurduğu ruh hallerini merkeze alıyor olsak da, aslında bu ruh hallerini bahane ederek insan-mekân-bellek ilişkilerine eğilmek istedik. Bir yere yerleşmek, oraya hafızanın attığı ilmeklerle bağlanmak anlamına geliyor. Bir yerden kopmak da orayla aramızdaki bağları kesmek. Bu kesme ya da yeni bir yere eklenmek sancılı bir süreç ve birkaç disiplinin yardımıyla tahlil edilmeyi hak ediyor. Biz de bu dosyamızda böyle yaptık. Dosya konusunu ekip olarak aramızda konuşurken, deprem bölgelerinde birçok insanın çadırlarını çadırkentlere değil de giremedikleri evlerinin yanına yöresine kurduklarından bahsedilmişti. Bunun güvenlikle ya da bazı temel ihtiyaçları evlerde karşılamanın rahatlığıyla ilgisi var elbette. Ama bu tercihi sadece bu pratik gerekçelere bağlamak zor, daha duygusal temeller bulmalı. Kaldı ki, güvenlik, aşinalık, tuvalet-banyo vb temel ihtiyaçları karşılamak gibi pratik gerekçeler de zaten bir evi ev yapan gerekçelerin bir kısmını oluşturuyor. İnsanlar, kendi evlerinin yörelerinde, o evlerin hâlâ orada olduklarından, evleriyle birlikte anılarının da kendilerini bütünüyle terk etmediğinden emin olmak istiyorlar. Belleksiz kalmak, tarihin yani zamanın dışına düşmek demek çünkü ve zamanlı-tarihsel varlıklar olan biz insanlar, bu yitimle baş edemeyiz. Nihayet, bu ay depremden sonra belleklerimizde oluşan çatlakları inceliyor.

Dosya, Kübra Kuruali Yaşar’ın Kemal Sayar’la yaptığı söyleşi ile açılıyor. Söyleşi, “Hatıraların Yorumlanarak İşlenmesi İyileşmeye İmkân Sağlar” başlığını taşıyor. Ardından Mehmet Emin Balcı bir hafıza mekânı olarak ev üzerinde duruyor. Yazar ve şair Ömer Yalçınova ise memleketi olan Kahramanmaraş’ın depremden sonra silinen şehir hafızasına dikkat çekiyor. Ali Bedir, “Hafıza, Unutuş ve Var Olmak Üzerine” başlıklı yazısında mekân ve hafıza arasında kurduğumuz ilişkiye odaklanıyor. Kübra Kuruali Yaşar Adıyaman’a yaptığı ziyarette gördüklerini, insan, mekân ve bellek üçgeninde değerlendiriyor. Zeynep Özel, ise mekânın kıskacındaki iki yazarı Furuğ Ferruhzad ve Gazale Alizade’yi anlatıyor.

Nihayet’in Kayıtlar, Hayat Memat ve Kültür Atlası sayfalarında da okuru birbirinden önemli yazılar bekliyor.

Ahmet Murat, İskoçya Başbakanı Hamza Yusuf ve Londra Belediye Başkanı Sadık Han üzerinden İngiliz Müslümanlığı kavramını irdeliyor.

Cihan Aktaş, tartışmalara neden olan Kızılcık Şerbeti dizisine farklı bir bağlamdan yaklaşıyor.

Betül Yeşil Çelik, bugünün çocuklarına nasıl din eğitimi verilmesi gerektiğine dair bir sorgulama yapıyor.

2018 yılında vefat eden Tosun Bayrak’ın Jerrahi Order Of America adlı yayın için yapılmış bir söyleşisi Ali Tacar çevirisiyle sayfalarda yer alıyor.

“Evrak-ı Perişan Arasında” serisine devam eden Necati Tonga ise Mehmet Nurettin Artam tarafından Hüseyin Rahmi Gürpınar’a yazılmış bir mektubu okurla paylaşıyor.

Tahsin Yıldırım, deha ile cinnet arasında kalan bir şair olan Ayaşlı Şakir’e dair bir yazı kaleme alıyor.

Yunus Yeşil, semboller ve göçmenler üzerinden Beyrut şehri üzerine gözlemlerini aktarıyor.

Merve Akbaş ise geçtiğimiz ay vefat eden ünlü caz sanatçısı Ahmad Jamal üzerine bir analizle sayfalarda yerini alıyor.

Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Nihayet Mayıs 2023 Nihayet Mayıs 2023 NIHAYET0523 Nihayet Mayıs 2023

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.