Yetkin Düşünce Dergi 32.Sayı Ekim-Kasım-Aralık 2025
Yetkin Düşünce Dergi 32.Sayı Ekim-Kasım-Aralık 2025
Bilhassa günümüzde çok bileşenli bir problematik alanı ifade eden ölüm konusu, insanlık tarihi boyunca başat olarak üzerinde durulan bir mesele olmuştur. İnsanoğlunu bekleyen bir gerçeklik, hayatın döngüsünün sonlandığı bir durak, çaresiz bekleyişlerin ve hatta kimi zaman trajik sonların ana başlığıdır. Her insanın dünyaya geldikten ve bilinç kazandıktan sonra bir gün deneyimleyeceğini bildiği ve çoğu zaman kendisine yakıştıramadığı bir olgusal durum. Belki aklına geldikçe zihninin gerisine ittiği, yakınlarına uğradıkça insanı mahsunlaştıran ve yaptığı işten soğutan bir hatırlatıcı.
Bugün ”ölüm” konusunu gündemde daha da öne çıkaran birçok gelişmeler birlikte yaşanmaktadır. Bir kere “ölüm” geleneksel insanın kendisini ve yaşamının bir parçası kıldığı durumunun ötesine geçerek başedilmesi ve aşılması gereken bir fenomen olarak görülmektedir. Doğrusu bütün riskleri aşabileceğine dair inançla hareket eden modern zihniyet, “ölümü aşma”yı da stratejilerinden birisi haline getirmiştir. Geleneksel insanın teslimiyetine karşın, insanın bitmek bilmeyen ebediyet arzusuna yeni gelişmelerle imkan açma girişimleri devam etmektedir. Nitekim transhümanist politikalar tıp ve teknoloji alanındaki gelişmelerle insanı ebedileştirme çabalarına devam etmektedirler.
Diğer yandan ölüme dair yeni sorular tedavüle girmektedir. Ruhun ölümlü olup olmadığı, âhiret gibi